Mersin’de ve Anamur’da denme amaçlı bazı bölgelerde 16 hektarlık bir alanda Arabika türü kahve ağacı dikimleri yapılmıştır. Kısmen olumlu neticeler elde edilmiş olsa da, ticari anlam ifade edecek hacimde Türkiye’de kahve tarımı yoktur.
Kahve’nin modern anlamda kullanimi 16.yy’da Osmanlı topraklarına gelmesiyle başlar, ve hızla yayılır. Günümüzün teknoloji ve bilgi birikimi kahveden maksimum verim ve tad almamızı sağlamaktadır.
Dünyada kahvenin anavatanı Etiyopya’dan başlayarak binlerce çeşit kahve türü vardır. Ama dünyadaki bütün kahve çekirdekleri bu iki tip altında toplanır. Arabica daha yüksek rakımları sever, Robusta ise alçakl rakımlarda da yetiştirilebilir. Ayrıca Robusta tipi kahveler Arabica’ya göre daha çok meyve vermektedir. Haliyle Arabica daha değerlidir.
Arabica kahveler Robusta kahvelere göre iki kat daha az kafein bulundurur. Dünya pazarının %70’i Arabica kahvelerden oluşmakta ve bu kahveler Robusta’ya göre daha tatlı ve yumuşak tat barındırmaktalar.
Dünyada bilinen kahve çeşitleri iki tip altında toplanmıştır. Bunlardan biri olan Arabica işlenmiş kahve ağaçlarının en eskileri ve günümüzde de en çok yetiştirilen türdür. İçimi esnasında Robusta’ya göre belirgin seviyede yüksek kalite sunmaktadır. Pazardaki bütün iyi ve nitelikli kahveler Arabica kahve çeşitlerinden gelmektedir.
Espresso sıcak suyun yüksek basınçla ince öğütülmüş kahveden geçirilmesiyle elde edilir. Buradaki yüksek basınç kahvenin üstünde kremanın oluşmasını sağlar. Bu yöntem daha çok konsantre kafein içerir. Drip ise kaynadıktan sonra dinlendirilerek belirli bir sıcaklığa ulaştırılan suyun orta çekilmiş kahvenin üzerine dökülmesiyle elde edilir. Espressoya göre daha az konsantre kafein içerir.